• Kadim Şehir Kudüs - Arzın Arşa Kavuştuğu Yer
KATEGORİLER

Agusta Victoria Hastanesi

Birinci Dünya Savaşı sırasında (1915-1917 arası) Osmanlı Ordusu’nun Filistin Cephesi Komutanı Cemal Paşa’nın Karargâh olarak kullandığı ve Falih Rıfkı Atay’ın "Zeytin Dağı" isimli kitabını yazmaya başladığı Doğu Kudüs’teki Augusto Victoria, günümüze hastane olarak faaliyet gösteriyor.

Augusta Victoria, bileşik bir kilise-hastane kompleksidir. Yapı 1907–1914 yılları arasında İmparatoriçe Augusta Victoria Vakfı tarafından Filistin'deki Alman Protestan cemaatinin merkezi olması amacıyla inşa edildi. Yapımı oldukça masraflı olduğu için o dönem Almanya'da yoğun yardım kampanyaları düzenlendi. Ülkede bir dizel jeneratör tarafından sağlanan elektriğe sahip olan ilk bina oldu. Olağanüstü durumlarda askeri karargâh olarak da kullanılan bina özellikle I. ve II. Dünya Savaşları sırasında Filistinli mülteciler ve halk için önemli bir sağlık tesisiydi. Hâlihazırda kanser hastalarının tedavisi ve diyaliz uygulamaları burada yapılmaktadır.

⇒ GALERİNİN DİĞER FOTOĞRAFLARI

KATEGORİDEKİ MADDELER

    El Hastamane Hastanesi

    El Vad caddesinde bulunan yapı Osmanlı Hastanesi olarak da bilinmektedir. 9 oda ve 1 mahzenden oluşan hastane daha sonra kapatıldı. Halen birkaç Kudüslü aile tarafından mesken olarak kullanılmaktadır.

    Ayrıntılar

    El Hosbis Hastanesi

    Hastane kadim şehirde Şam kapısı yakınlarında,Çile Yolu ile Elvad caddesinin kesiştiği yerde bulunmaktadır. İsmi İngilizce ‘’House peace’’ (Barış evi) kelimesinin halk arasında söylenişinden almıştır. Avusturya Devleti 1855 yılında bu araziyi satın alarak, Avusturya İmparatoru Franz Joseph ve ailesine bir konak yapmak ister ve inşaat 1863 yılında tamamlanır. 1917 yılına kadar Avusturya vatandaşları tarafından kullanılır. İngilizlerin işgali ile birlikte burası askeri birlikler için hastaneye dönüştürüldü.

    Bina dört katlı olup 40 odası bulunmaktadır. Hastane merkezi konumu nedeniyle her zaman cazibe merkezi olmuştur. Kudüs'ün doğu tarafının Ürdün hükümetine bağlı olduğu dönemde askeri olmaktan çıkarıp sivil hastaneye dönüştürüldü. 1980'li yıllarda işgalciler tarafından kapatılana kadar kadim Kudüs ahalisine en yoğun hizmet veren hastane konumundaydı. İşgalciler burayı kapatarak hastaları Hedese hastanesine yönlendirdiler. Kudüs halkının direnişi ve protestoları sonuç vermedi ve bu tarihi yapı otele dönüştürüldü.

    Ayrıntılar

    Makasıt Hastanesi

    1948 yılında İsrail’in kuruluşu ve Kudüs’ün bir kısmının işgal edilmesinden sonra sağlık hizmetlerinde de ciddi açık ortaya çıktı. Bu ve benzeri ihtiyaçların giderilmesi amacıyla 21 Şubat 1956 yılında Makasıd Cemiyeti kuruldu.

    İlk etapta sağlık konusunda çalışmalarını yoğunlaştıran Makasıd Cemiyeti, hayırseverlerin katkıları ile 60 yataklı olarak Makasıd Hastanesini hizmete soktu. İlerleyen yıllarda nüfusun artışı, Gazze ve Batı Şeria’dan gelen ihtiyaç sahibi hasta yoğunluğu nedeniyle ek bina yapılarak 250 yatak kapasiteli tam teşekküllü hastane dönüştürüldü.

    100 personelin çalıştığı hastanede ihtiyaç duyulan tüm branşlarda tecrübeli uzman bir ekip tarafından hizmet verilmektedir. Hastane bünyesinde poliklinik ve yatan hasta servisleri dışında tanı tetkik amaçlı laboratuvar ve görüntüleme merkezi, 20 yataklı acil bölümü ve 80 yataklı yoğun bakım ünitesi de bulunmaktadır.

    Kaynak: İLKHA

    Ayrıntılar

    Agusta Victoria Hastanesi

    Birinci Dünya Savaşı sırasında (1915-1917 arası) Osmanlı Ordusu’nun Filistin Cephesi Komutanı Cemal Paşa’nın Karargâh olarak kullandığı ve Falih Rıfkı Atay’ın "Zeytin Dağı" isimli kitabını yazmaya başladığı Doğu Kudüs’teki Augusto Victoria, günümüze hastane olarak faaliyet gösteriyor.

    Augusta Victoria, bileşik bir kilise-hastane kompleksidir. Yapı 1907–1914 yılları arasında İmparatoriçe Augusta Victoria Vakfı tarafından Filistin'deki Alman Protestan cemaatinin merkezi olması amacıyla inşa edildi. Yapımı oldukça masraflı olduğu için o dönem Almanya'da yoğun yardım kampanyaları düzenlendi. Ülkede bir dizel jeneratör tarafından sağlanan elektriğe sahip olan ilk bina oldu. Olağanüstü durumlarda askeri karargâh olarak da kullanılan bina özellikle I. ve II. Dünya Savaşları sırasında Filistinli mülteciler ve halk için önemli bir sağlık tesisiydi. Hâlihazırda kanser hastalarının tedavisi ve diyaliz uygulamaları burada yapılmaktadır.

    Ayrıntılar