KATEGORİLER
- Şehir Kapıları ve Kuleler
- Cami ve Mescidler
- Çarşılar
- Tarihi Sebiller
- Zaviyeler
- Türbeler
- Hamamlar
- Yokuş ve Caddeler
- Sur İçi Diğer Eserler
- Müslüman Mezarlıkları
- Şehir Mahalleleri
- Ribatlar
- Medreseler
- Zeytin Sıkma Yerleri
- Hastaneler
- Hankahlar
- Kahvehaneler
- Alim Kabirleri
- Kütüphaneler
- Hanlar
- Gayrimüslim Mabedleri
- Kültür Merkezleri
- Şehir Dışı Eserler
- Hristiyan Mabedleri
- Şehir Dışındaki Türbeler
- Yahudi Mabedleri
- Müzeler
KATEGORİDEKİ MADDELER
Esbat Kapısı
Esbât Kapısı, Batılıların dilinde 'Aslanlı Kapı' olarak geçer. Eriha yönüne baktığı için “Eriha Kapısı”, Hz. Meryem’in dünyaya geldiğine inanılan mağaranın hemen yanında bulunduğu için de “Sitti Meryem Kapısı” adlarıyla da anılmıştır.
Memlûk Sultanı Zâhir Baybars döneminde yapılan iki aslan figürünü, kapının üzerinde bugün de görmek mümkündür Esbât Kapısı'ndaki aslan motiflerinden dolayı, Batılılar buraya “Aslanlı Kapı” demektedir. Kapıdan dışarı çıkıldığında sağda BaburRahme Mezarlığı, solda ise Yusufiyye Mezarlığı yer alır.
Megaribe Kapısı
Selahaddin Eyyubi’nin fetih ordusunda bulunan Magripli (bugünkü Fas) Müslümanlar sultanın talimatı ile Mescidi Aksanın Güneybatı tarafına yerleşmiş, yüzyıllarca burada ikamet etmişlerdi. Mukimlerine istinaden Megaribe Mahallesi olarak anılan bölgeye giriş yapılan kapıdır.
Eski şehrin güneydoğu tarafında yer almaktadır. Burak Duvarı’na açılan kapıdır.
1967’de Kudüs’ün İsrail tarafından işgal edilmesinden hemen sonra, Mağribîlerin yaşadığı mahalle bir gecede buldozerlerle yıkılmış, çok sayıda ev ve tarihî eserin yok edilmiştir.
Davud a.s Kapısı
Eski şehrin güneybatı kısmında yer almaktadır. Davud (as)'ın kabrine çok yakın olduğu için bu ismi almıştır. Siyon tepesi üzerinde olduğu için Yahudilerin “Siyon Kapısı”olarak adlandırdığı kapının dış cephesinde, 1967'deki işgal sırasında yaşanan çatışmaların izi acı bir hatıra olarak bugün de görülmektedir.
El Halil Kapısı
Müslümanlar tarafından El Halil şehri istikametinde olduğu için "El Halil Kapısı", gayrimüslimler tarafından da "Yafa Kapısı" olarak adlandırılır.
Eski şehrin batı tarafında, surların batı yönündeki tek çıkışıdır. Kapının hemen iç kısmında, Kudüs iç kalesi yer almaktadır. Alman İmparatoru İkinci Wilhelm'in 1898 yılındaki Kudüs gezisinde, konvoy Kudüs'e bu kapıdan giriş yapmıştır.
Giriş kısmındaki "lailaheillallah İbrahim halilullah" yazısının İbrahim (as)'a inanan insanlara (hristiyan ve yahudilerin) da bu şehirde yer var mesajı vermek için asıldığı rivayet olunur. Bu durum İslam toplumunun hoşgörüsüne ciddi bir delildir.
Yeni Kapı
Eski şehir surlarının kuzeybatı kısmında yer alır. Hristiyan hacıların ve o muhitte yaşayan halkın şehre ulaşımını kolaylaştırmak için, Sultan İkinci Abdülhamid'in emriyle açılmıştır. Son yapılan kapı olması nedeniyle "Cedîd" (Yeni) Kapı olarak adlandırılmıştır. Halk arasında "Abdülhamid Kapısı" olarak da anılmıştır.
Şam Kapısı
Eski şehir surlarının kuzey tarafındadır. 1527’den itibaren Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle surların yenilenmesi sırasında inşa edilen yapı, Kudüs surlarındaki kapıların en ihtişamlısıdır. Günümüze kadar ayakta kalan kapı iki kısımdan oluşmaktadır. Osmanlı’nın inşa ettiği üst bölümün altında, şu anda yer hizasının da aşağısında kalan kısımda, Roma döneminden kalıntılar vardır.
Konumu nedeniyle stratejik bir önemede sahip olan Şam Kapısı’nın genellikle Vad Caddesi üzerinden Aksa'ya giden Müslümanlar, Hân el Zeyt Çarşısı’ndan Kıyamet Kilisesi’ne giden Hıristiyanlar, Kudüs’ü ziyarete gelen turistler ve Şam Kapısı yakınlarındaki ikamet eden Filistinliler kullanmaktadır.
Sahire Kapısı
Kudüs surlarının kuzeydoğu kısmında yer almaktadır. Batılıların “Herod Kapısı” ismiyle andıkları kapı, Sultan Süleyman ve Selahaddin caddelerine bakmaktadır. Rivayete göre, Selahaddin Eyyubi 1187’de Kudüs’ü yeniden fethederken, şehre tam bu noktadan girmiştir. Selahaddin'in askerlerinin kapının girişinde sabahlayıp burada savaştıkları için, kapıya “Sâhira” yani “Uyanık kalanlar” ismi verilmiştir.
Aynı zamanda kelimenin okunuşundaki benzerlik nedeniyle Zahire ‘’Çiçek Kapısı’’olarak da bilinir. Kapının dışarı açıldığı noktaya çıkan cadde de, Selahaddin caddesi olarak isimlendirilmiştir.
Burjul Laklak Gözetleme Kulesi
İsimlendirme: İsmin Eyyubi ya da Osmanlı idaresi zamanında verildiği sanılıyor.
Kulenin Konumu: Eski beldenin kuzeydoğu tarafındadır
Genel Bilgi: 1187 yılında Eyyubiler döneminde gözetleme kulesi olarak yapıldı. 1540 yılında Osmanlılar tarafından yenilendi. Dikdörtgen şeklinde 2 katlıdır. Halen orijinalliğini korumaktadır.
El Kebirit Gözetleme Kulesi
İsimlendirme: İsmin Eyyubi ya da Osmanlı idaresi zamanında verildiği sanılıyor.
Kulenin Konumu: Eski beldedenim güneybatı tarafındadır
Genel Bilgi: İlk kez 1187 yılında Eyyubiler döneminde yapılan kule 1540 yılında Osmanlılar tarafından yenilendi. Dikdörtgen şeklinde3 katlıdır. Gözetleme kulesi olarak yapılan kule halen orijinalliğini korumaktadır.