KATEGORİLER
- Şehir Kapıları ve Kuleler
- Cami ve Mescidler
- Çarşılar
- Tarihi Sebiller
- Zaviyeler
- Türbeler
- Hamamlar
- Yokuş ve Caddeler
- Sur İçi Diğer Eserler
- Müslüman Mezarlıkları
- Şehir Mahalleleri
- Ribatlar
- Medreseler
- Zeytin Sıkma Yerleri
- Hastaneler
- Hankahlar
- Kahvehaneler
- Alim Kabirleri
- Kütüphaneler
- Hanlar
- Gayrimüslim Mabedleri
- Kültür Merkezleri
- Şehir Dışı Eserler
- Hristiyan Mabedleri
- Şehir Dışındaki Türbeler
- Yahudi Mabedleri
- Müzeler
Darul Eytem El İslamiyye Medresesi
Mescid-i Aksa’nın yakınındaki medreseyi 1922 yılında dönemin Müftüsü Şeyh Emin Muhammed El Hüseyni Filistin ve bilhassa Kudüs halkının yardımları ile yaptırdı
Filistin’in her tarafından yetimleri kabul eden okul öğrencilere bakım hizmeti verirken 3 yıllık eğitim süresince aynı zamanda marangozluk, demircilik, boyacılık, dikiş nakış gibi meslek eğitimleri de alarak mezun oluyorlar. Günümüzde kurumda kalan yetim öğrenci sayısı ise 80 kişidir.
KATEGORİDEKİ MADDELER
Lu’luiyye Medresesi
Karmi mahallesinde büyük bir bina kompleksinin içerisindedir, ismini banisi olan Memluklu Sultanı Lu’lu Gazi’den almıştır. 1373 yılında Memluklular döneminde inşa edildi. Kudüs'teki Şer’i mahkeme kayıtları ve Osmanlı arşivlerine göre 19. yüzyıla kadar Kur'an eğitimi vermeye devam eden medresede hem Kudüslü hem Türk hocalar vazife yapmıştır. Medreseye ait Kudüs’te ve civardaki kasabalarda birkaç adet vakıf malı bulunmaktadır.
Meymuniyye Medresesi
Kudüs eskişehir kapılarından Sahire kapısına yakındır. İsmini banisi olan Selahaddin Eyyubi Haznedarı Emir Fariseddin Meymun El Kudari’den almaktadır. Eyyubiler döneminde 1196 yılında inşa edilip vakfedildi. Yapı ilk başta zaviye olarak kullanılsa da daha sonra medreseye dönüştürülmüştür. On altıncı yüzyıldan itibaren ihmal edilen medrese neredeyse harabeye dönüştü. 1892 yılında “Kudüs’ü Şerif Mektebi İdadisi” adıyla tekrar hizmete açılmıştır. İngiliz manda idaresi tarafından Kız Lisesine çevrildi.
Evhadiye Medresesi
Mescid-i Aksa'nın kuzey revakına bitişik olup, Hıtta kapısı yakınlarındadır. İsmini banisi olan Selahaddin Eyyubi'nin amcasının oğlu Melikül Evhad Necmeddin Yusuf'tan almaktadır. 1298 yılında Eyyubiler döneminde inşa edilmiştir. Yapı Kudüs'teki en eski Eyyubilerin eserlerindendir. İki kattan oluşan medresenin üst katı çok güzel konuma sahiptir ve Mescid-i Aksa'yı görmektedir. Halen medrese içerisinde Makdisli Şerbetli ailesi ikamet etmektedir.
El Kamiliyye Medresesi
Hıtta kapısı yolundadır ismini banisi olan Hacı Kâmil Trablusi’den almaktadır. Osmanlı arşivlerine göre başlangıçta medresenin mütevellisi Cerullah Lütfi Efendi idi. Osmanlı son döneminde ise Kundas ailesi medreseye ve vakıf mallarına sahip çıkmıştır. Medrese iki kattan oluşur. Şu anda Kudüslü bir aile tarafından mesken olarak kullanılmaktadır.
El Kadiriyye Medresesi
Kadim Kudüs şehrinin kuzeydoğu yönündedir. İsmini vakfeden Emir Nasıreddin Abdulkadir’den almaktadır. Medresenin kapısı üzerinde Memluk kitabesiyle vakfiyesi bulunmaktadır. Mucireddin Hanbeli’ye göre yapı Emir Nasıreddin tarafından inşa edilip sonra vakfedilmiştir. Küçük bir kısmı Mescid-i Aksa’nın içerisinde olan medrese günümüzde maalesef harabe haline gelmiş ve kullanılmamaktadır.
El Duveyderiye Medresesi
Medrese, Mescid-i Aksa'nın Atem kapısının hemen yanındadır. İsmini binayı vakfeden Memluklu sultanı Emir Sancar’dan almaktadır. 1295 yılında inşa edilen medrese Kudüs'teki ilk Memluklu medresesi olarak bilinmektedir. Mucireddin Hanbeli’ye göre burası eskiden tasavvuf Hankahı ve Darul Salihin olarak bilinmekteydi. Kudüs, Eriha, Nablus ve Bisen gibi farklı şehirlerde aralarında hamamlar dükkânlar hanlar ve tarım alanları bulunanmedreseye ait çeşitli vakıf malları bulunmaktadır. Medrese Osmanlı döneminin son yıllarına kadar bilhassa hanımların eğitimi için ciddi hizmet vermiştir. Kudüs'ün önemli âlimleri hizmet ettiği medrese 1985 yılında okula çevrildi. İki kattan oluşan yapının birinci katında mescid, üst katında ise derslikler bulunmaktadır.
El Musuliyye Medresesi
Atem Kapsının bitişiğindedir, doğusunda Atem kapısı kuzey tarafında ise Çile yolu bulunmaktadır. İsmini banisi olan Fahreddin El Musuli’den almaktadır. Banisinin Şerefeddin Yahya El Şeyh El Hüseyni ya da Şeyh Ebubekir Bin Ali Eşşeyvani El Musuli olduğunu yazan kaynaklarda vardır. El Medrese-tül İslamiye olarak da bilinir. Medresenin inşa tarihi bilinmemekle birlikte 14. yüzyılda Memluklular döneminde inşa edildiği tahmin edilmektedir. Medrese iki kattan oluşmaktadır. Üst katta ilim talebelerinin ders gördüğü birçok oda bulunmaktadır. Medresenin yönetimi ve tedrisatın da birçok Kudüslü ve Türk âlimler bulunmuş hepsi birlikte Kudüs'teki kültürel hayatı ve düşünceyi yönlendirme konusunda önemli rol oynamışlardır. Şer’i mahkeme kayıtları ve Osmanlı arşivlerine göre medresenin Kudüs civarında birçok vakıf malı bulunmaktadır. 18. yüzyıldan itibaren vakfın mütevellisi olan Ebu Lütuf ailesinin mesken haline dönüştürülmüştür.
El Barudiyye Medresesi
Mescid-i Aksa’nın Nazır kapısı yakınlarındadır, ismini banisi olan Barudi ismiyle bilinen bir Memluklu hanımlarından Seferi Hatun'dan almaktadır. Memluklular döneminde 1366 yılında satın alınıp vakfedilmiştir. Bugünlerde ise mesken olarak kullanılmaktadır.
El Muazzamiyye Medresesi
Mescid-i Aksa’nın Atem kapısının karşındadır, ismini banisi ve vakfedeni olan El Melikül Muazzam İsa Bin Muhammed Bin Eyyub ’den almaktadır. Hanefi mezhebi ulemalarının eğitim vermesi nedeniyle Hanefiye medresesi olarak da bilinir. Eyyubiler döneminde 1218 yılında inşa edilmiştir Kudüs'te en önemli âlimlerin eğitim verdiği mekân kültür ve ilim merkezi haline gelmiştir. İki kattan oluşan medrese’deçok sayıda oda ve halvethane bulunmaktadır. Zamanla depremler ve ihmaller ile beraber büyük kısmı tahrip olan bina şu anda mesken olarak kullanılmaktadır. Kudüs ve civarında medreseye ait olan birçok vakıf malı bugün maalesef elden çıkmıştır.
El Vecihiyye Medresesi
Medrese, Gavanime Kapısı bitişiğindedir. İsmini banisi olan Şeyh Veciheddin’den almaktadır. Memluklular döneminde 1301 yılında inşa edildi. Hanefi fıkhının tedrisatını vermiş olmasıyla meşhurdur. Bu önemli bir kültür merkezi, 18. yüzyıldan sonra mesken olarak kullanılmaya başlamıştır.
El Abasariyye Medresesi
Mescid-i Aksa’nın Nazır kapısının bitişiğindedir. İsmini Emir Alaeddin El Abasiri’den almaktadır. Memluklular döneminde 1293 yılında inşa edilmiştir. Alaeddin El Abasiri, El Halil şehrindeki İbrahim a.s. ve zürriyetinin medfun olduğu Halilurrahman camisinin ve Mescid-i Aksa’nın nazırıdır. Ömrü bu iki mübarek mekânın hizmetinde geçmiştir.
Osmanlı döneminde Mescid-i Aksa’da çalışan ve güvenliği sağlayan Afrikalı görevlilerin lojmanı olarak kullanılmıştır. Bu Afrikalı vazifeliler Mescid-i Aksa’ya gayri Müslimlerin Mescid-i Aksa’ya girişlerini engelleme görevini ifa ediyorlardı. Osmanlının son döneminde nezarethaneye çevrilen medrese günümüzde ise Halidi ailesi tarafından kullanılmakta, medrese olarak hizmet vermektedir.
El Mezheriyye Medresesi
El Hadid Kapısının hemen yanındaki medresenin bir kısmı Mescid-i Aksa’nın batı revaklarına bakmaktadır. İsmini 1480 yılında binayı inşa ettiren Ebubekir Bin Mezher El Ensari’den alan medrese iki kattan oluşuyor, ilk katında mescid ve gelenleri karşılama salonu ikinci katında ise halvethaneler, hocaların ve öğrencilerin konakladığı odalar bulunmaktadır. Kudüs Şer’i Mahkeme kayıtları ve Osmanlı arşivlerine göre medresenin Kudüs ve civarında pek çok vakıf malları bulunmaktadır. Vakıf malların gelirleri 16. yüzyılda 1.000 akçeye ulaşmıştır. Bir dönem Kudüslü Şabani ailesi medreseyi mesken olarak kullanılmış daha sonra 1933 yılında Vakıflar Daire Başkanlığı tarafından aileden satın alınmıştır.
El Hanbeliyye Medresesi
Medrese, Mescid-i Aksa’nın El Hadid kapısı bitişiğindedir. Kudüs’te Hanbeli mezhebinin eğitimini veren en büyük ikinci medresesi olması nedeniyle bu isimle anılır. Banisi Şam Valisi Emir Seyfeddin El Havarizmi’dir. 1375 yılında Memluklular döneminde inşa edilen medrese iki kattan oluşmaktadır. Birinci katında eğitim odaları, ikinci katında ise öğrencilerin ve hocaların konakladığı odalar bulunmaktadır. Şeyh Ali İtzez gibi meşhur tasavvuf alimleri de mekânı eğitim amacıyla teşrif etmişlerdir. Günümüzde ise Kuteyne ailesi mesken olarak kullanmaktadır.
Darul Eytem El İslamiyye Medresesi
Mescid-i Aksa’nın yakınındaki medreseyi 1922 yılında dönemin Müftüsü Şeyh Emin Muhammed El Hüseyni Filistin ve bilhassa Kudüs halkının yardımları ile yaptırdı
Filistin’in her tarafından yetimleri kabul eden okul öğrencilere bakım hizmeti verirken 3 yıllık eğitim süresince aynı zamanda marangozluk, demircilik, boyacılık, dikiş nakış gibi meslek eğitimleri de alarak mezun oluyorlar. Günümüzde kurumda kalan yetim öğrenci sayısı ise 80 kişidir.
El Bedriyye Medresesi
Medrese, El Vad mahallesinde Mescid-i Aksa yakınlarındadır. İsmini banisi olan Eyyubi Devleti emirlerinden Bedreddin Muhammed El Hakkari’den almaktadır. Emir burayı 1213 yılında inşa ettikten sonra Şafi Mezhebi fakihlerine vakfetmiştir. Şafi fıkhı eğitimi vermekle meşhur olmuş bu medreseye Osmanlı döneminin sonlarına kadar Tütüncü ve Mâni aileleri tarafından sahip çıkılmıştır
Taştamariyye Medresesi
İsmini banisi olan Emir Seyfeddin Taştamari’den almaktadır. Memluklular döneminde 1397 yılında inşa edildi. Medresenin girişinde Memluklular tarzında büyük harflerle çok güzel vakfiyesi yazılmıştır. Yapı banisi ile oğlunun defnedildiği kabir odası, su fıskiyesi ve yetimlerin eğitim sınıflarının bulunduğu dört bölümden oluşmaktadır. Medrese iki katlı olup şu anda bir katı Yüksek İslam Konseyi tarafından kullanılmakta, diğer katındaysa ise Kudüslü beş aile ikâmet etmektedir.
El Belediyye (Menkeli Bağa) Medresesi
Silsile Kapısına yakındır. Memluklular döneminde ismini aldığı banisi Emir Seyfeddin Menklibağ’ tarafından inşa ettirilmiştir. İki kattan oluşan medrese’nin birinci katında karşılama salonu ve halvethaneler bulunmaktadır. İkinci katında ise öğrencilerin ve hocaların konaklamaları için hazırlanmış odalar bulunmaktadır. Medresenin içerisinde 1734 yılında Kadiriyye tarikatı şeyhlerinden Şafi mezhebi âlimi Şeyh Halili defnedilmiştir. Mısır’da birkaç vakıf malı bulunan medrese Osmanlı döneminin son yıllarına kadar Kur’an-ı Kerim, hadis ve Şafi mezhebi fıkhı müfredatı üzerine eğitim hizmeti vermeye devam etmiştir.
El Calikiyye Medresesi
Medrese, Elvad caddesinde Burak duvarı yakınlarındadır.İsmini banisi olan Rükneddin Baybars el Calik el Salihi'den almaktadır. Eyyubiler döneminde 1302 yılında bir köprünün üstünde inşa edilmiştir. Medrese'nin altındaki kemerlerden geçen yol şu anda, Elvad Caddesini Burak duvarına bağlamaktadır.
Calikiye Medresesi iki bölümden oluşmaktadır. Birinci kısmı caddenin köşesinde olup, kubbeli iki odadan oluşmaktadır. İkinci kısmı ise Osmanlı döneminde inşa edilmiştir. Medreseden geriye kalan odalar işgalciler tarafından polisi merkezi olarak kullanılmaktadır.