• Kadim Şehir Kudüs - Arzın Arşa Kavuştuğu Yer
KATEGORİLER

Megaribe Mahallesi

Uzun yıllar önce Afrika kıtasının kuzeybatısında yaşayan Mağribîler, Hac farizasını yerine getirmek için yola çıktıklarında ilk olarak Mekke ve Medine’ye gitmişler, buradaki ibadetlerini gerçekleştirdikten sonra İslam’ın kutsal saydığı üçüncü beldeye; Kudüs’e, yani Mescid-i Aksâ’ya yönelmişlerdir. Hem Miraç hâdisesinin yaşandığı mekânı görmek hem de orada yaşayan ulemâyı ziyaret etmek amacıyla çıkılan bu yolun sonunda bazı Mağribîler Kudüs’ü terk etmek istememiş ve Mescid-i Aksâ’nın çevresine yerleşmişlerdir.

Selahaddin Eyyûbî Kudüs’ü Haçlılardan geri alacağı zaman gemi yapımında mâhir olan MağribliMuvahhidîlerden yardım almıştır. Haçlıların mağlup edilmesinden sonra EyyûbîlerinDımaşk Valisi olan Selahaddin Eyyûbî’nin oğlu ‘El-Meliku’lEfdal’ Nureddin Ali b. Salâhiddîn ‘Meğaribe Mahallesi’ olarak bilinen Mescid-i Aksâ ve çevresindeki bölgeyi Mağripli ailelere vakfetmiştir. Bunun yanı sıra Meğâribe’nin mezhebi olan Mâlikî fıkhına göre eğitim verecek bir kurum olarak “EfdaliyyeMedresesi”ni yaptırmıştır. İslam dünyasında Müslüman bir cemaat adına yönetim tarafından özel olarak kurulan ‘vakıf’ statüsündeki ilk mahalledir. Şüphesiz bu mahallenin vakıf statüsünde bulunmasında Mescid-i Aksâ’ya olan yakınlığı ve içinde barındırdığı kültürel mirasın korunma gerekliliği etkili olmuştur. 

Eyyûbiler’denMemluklular’a, ardından da Osmanlıların hâkimiyeti altına giren Kudüs’te Meğâribe mahallesi 800 yıl boyunca İslami kimliğini sürdürebilmeyi başarmıştır. İçerisinde birçok medrese, câmi, zâviye ve vakıf bulundurmuştur. Bu mahallenin en önemli özelliği ise Yahudi inancının en kutsal ögesine, İslam’da ise İsrâ hâdisesi dolayısıyla büyük önem arz eden “Burak Duvarı” na ev sahipliği yapıyor olmasıdır. Bilindiği üzere Burak Duvarı Mescid-i Aksâ’nın batı duvarıdır. Yine mescidin bu kısma açılan kapısına ‘Mağripliler Kapısı’ anlamına gelen ‘Babu’l-Meğâribe’ denilmiştir.

Mahalle ve yapısı incelendiğinde, yukarıda da bahsedilen İslami kimliğin kendisini çok uzun süre koruduğu görülecektir. Ancak 20. yüzyıla gelindiğinde bu durum değişmeye başlamıştır. Birinci Dünya Savaşı öncesinde Yahudiler, kendilerinin ‘Batı Duvarı’ (ha-kotel ha –ma’aravi) olarak isimlendirdikleri Burak Duvarı’nın önüne gelip orada ibadet etmeye başlamışlardır. Savaş sonrası Britanya Hükûmeti Filistin’de bir manda yönetimi kurmuş ve bunun üzerine Yahudiler Britanya’dan Burak Duvarı’nı satın almak istemişler, fakat başarılı olamamışlardır.

1917’de yapılan Balfour Deklarasyonu ile İngiltere Filistin’de kurulacak bir Yahudi yurduna destek olacağını açıkça bildirmiştir. Filistin toprakları 30 sene İngiltere manda ve himâyesinde idare edilecek ve 1947’ye gelindiğinde Birleşmiş Milletler tarafından 3 ayrı yönetim bölgesine ayrılacaktı: Araplara ait bir Filistin Devleti, Yahudilere ait bir İsrail Devleti kurulacak; Kudüs ise uluslararası bir idareye bırakılacaktı (Mescid-i Aksa’nın idaresi Ürdün yönetimine bırakılmıştır).

1967’de ‘Altı Gün Savaşı’ olarak da bilinen Arap-İsrail Savaşı bittikten hemen sonra Kudüs Belediye Başkanlığı görevini yürüten TeddyKollek’in (ö. 2007) talimatıyla 10 Haziran 1967 günü İsrail askerleri Meğâribe mahallesine girmiş ve mahallenin Mescid-i Aksâ’ya açılan kapısını zapt etmişledir. Ertesi gün mahallede toplu bir yıkıma başlanmış; Burak Camii, el-Meliku’lEfdal’in yaptırmış olduğu Efdaliyye Medresesi dâhil birçok medrese, vakıf ve kurum yerle bir edilmiştir. Kaynaklarda mahallede toplam 135 yapının yıkıldığı geçmektedir. Yıkım eyleminin başında ise İsrailli komutan Itan Moşe yer almaktaydı. İsrail yönetimi Komutan Moşe’yeMeğâribe mahallesi yıkımındaki üstün başarılarından dolayı 1999 yılında ‘Kudüs Azizi’ lâkâbını vermiştir.

Yıkımların yanı sıra Müslümanların bu kapıdan Mescid-i Aksa’ya girişleri engellenmiş, yalnızca Yahudilerin ve Müslüman olmayan turistlerin kullanımına izin verilmiştir. Mahalledeki Müslümanların evleri birer birer ellerinden alınıp yerlerine Yahudi yerleşimciler yerleştirilmiş, İslâm’ı simgeleyen ve geçmişi sekiz asra dayanan tarihi yapılar yerle bir edilmiştir.

Kaynak: Kudüs Araştırmaları Dergisi

⇒ GALERİNİN DİĞER FOTOĞRAFLARI