• Kadim Şehir Kudüs - Arzın Arşa Kavuştuğu Yer
KATEGORİLER

Bayram Çavuş Kabri

Elvad caddesi ile Mescid-i Aksa’ya giden Meclis Kapısı yolunun kesiştiği yerdedir. İsmini banisi olan Kanuni Sultan Süleyman Han tarafından tayin edilen Kudüs'ün ilk valisi olan Bayram Çavuş’tan almaktadır. Bina inşa edildiği sırada sıva zor bulunduğundan kurşun kullanıldığı için Rısasiye Medresesi olarak da bilinir. Yapı içerisinde birden fazla medresede mescit ve çocuklar için kütüphane bulunmaktadır. Yanındaki binayla iç içe olduğundan binanın sınırlarını ölçmek, şeklini belirlemek mümkün değildir. Girişinde banisinden ve inşaat tarihinden bahseden yazılı vakfiye bulunmaktadır. Yapı iki kattan oluşmaktadır. Birinci katında misafirhaneler ve ders odaları, ikinci katında ise mescit, derslikler ve toplanma salonu bulunmaktadır.

Ribatın orta kısmında Bayram Çavuş’un kabri bulunmaktadır. Osmanlı erken dönem mimarisinin güzel örneklerinden kabul edilen yapı, Osmanlı’nın son yıllarına kadar hizmet vermiştir. Ribata ait Kudüs ve civarında vakfedilmiş akarlar vardır.

1967 yılındaki Kudüs işgalinden sonra işgal hükümetinin baskıları ile eğitim programları değiştirilirken, bu yapı Vakıflar Daire Başkanlığına bağlı olduğu için mevcut müfredatı ile yoluna devam etmiştir. 1975 yılında kitapçı dükkânına dönüştürülen bu ribatın tüm gelirleri Kudüslü ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaktadır. Bayram Çavuş'un kabri ise çok iyi şekilde korunmaktadır. Halen binanın üst katı Erkek Lisesi olarak kullanılmaktadır.

KATEGORİDEKİ MADDELER

    Hz Davud a.s Kabri

    Genel olarak buranın Süleyman peygamberin (aleyhisselam) babası olan peygamber Davud aleyhisselamın mezarı olduğuna inanılıyor. Bazı tarihçiler makam olduğuna inanıyor. Hz. Davud (as) Kur’an-ı Kerim’de 16 kez ismiyle anılmaktadır. Davud aleyhisselam İsrail oğullarını (Beni israil) El-Halil’de yedi yıl, Davud şehri olarak bilinen Kudüs’te 33 yıl olmak üzere 40 yıl yönetti. Demirden zırh yapımında usta bir kişi olan Davud as dan Allah, Kur’an-ı Kerim’de Saba suresinde şöyle bahseder:

    Biz Dâvûd’a tarafımızdan büyük bir lutufta bulunduk: “Ey dağlar! Onunla beraber tesbih edin. Ey kuşlar, siz de!” buyurduk. Demiri onun için yumuşattık. Ona şöyle emrettik: “Vücudun gerekli yerlerini örtüp koruyacak büyüklükte zırhlar yap ve onların yeterli ölçü ve sağlamlıkta olmasına dikkat et!” Siz de ey mü’minler, sâlih ameller işlemeye bakın; çünkü ben bütün yaptıklarınızı görüyorum.” [34:10-11]

    Peygamberimiz (ﷺ), “Allah katında en sevilen namaz, Davud'un namazıdır ve Allah katında en sevilen oruç Davud’un orucudur. Gecenin ilk yarısı uyur, üçte biri için dua eder ve altıda biri için (tekrar) uyurdu. Ve gün aşırı oruç tutardı. Ve bir düşmanla karşılaştığında asla kaçmadı." [Buhari]

    Allah (ﷻ) ona daha önce kimseye verilmeyen çok tatlı bir ses vermişti. Zebur'u okurken, insanlar, cinler, kuşlar ve hayvanlar hayranlıkla dinlerdi.

    Ayrıntılar

    Hz Samuel a.s. Kabri

    Bu Bölüm Yapım Aşamasındadır

    Ayrıntılar

    Hz Meryem a.s. Kabri

    Hz. Meryem’in kabri Gethsemane Kilisesinin hemen yakınında, Meryem Ana Kilisesi'nin içindedir. Mezara ulaşmak için kilise girişinin önündeki açık avluya doğru birkaç basamak inmek yeterlidir.

    Meryem Ana Kilisesi, Kudüs'ün eski ve ünlü kiliselerinden biridir. İsa (as) ın Annesi Meryem validemizin mezarının kilisede olduğuna inanılıyor. Kilisenin kökeni 7. yüzyılın sonlarına kadar uzanıyor, ancak Pers fethi sırasında yıkılan bina daha sonra yeniden inşa edilmiştir.

    Kilise Planı ve Mezarlar

    Binanın bu hali ile haçlılar döneminde MS 1130 yılında yapıldığı düşünülüyor. Qadron Vadisinin yamacında yer alan yapı; topografyasının özellikleri ile uyumlu özenli bir plan ile karakterizedir. Kilise ana girişinden birkaç basamak inildikten sonra solda  Kudüs'ün Frenk krallarından birinin kızı olan  Kraliçe Melisande ve eşinin mezarı görülür. Tam karşısında ise Kudüs'ün Haçlı Kralı Baldwin'in mezarı var.

    Doğu Kiliselerinin geleneğinde Meryem Ana'nın kabrinin değeri

    Bu kilise varlığı ile onu yücelten Doğu kilise geleneklerinde Meryem Ana'nın statüsünü ölümsüzleştirmiştir. Hz Meryemin Davut Dağı'ndaki Dormition Kilisesi'nde kefenlendikten sonra bu yere gömüldüğüne inanılıyor. Kilise, Rum Ortodoks ve Ermeni kiliselerinin ortak mülkiyetindedir ve Meryem'in mezarı doğu tarafında yer alır. Görülen boş kayalık kitle Meryem'in cennete yükselişini temsil etmektedir. Mezarın yakınında mescide ait bir mihrap da görülebilir.

    Meryem Ana’nın İslam’daki Konumu

    İsa (as) ın annesi Meryem Ana, İslam inancında da önemli ve çok saygın bir konuma sahiptir ve geleneksel olarak saflığın sembolü kabul edilir. Kuran-ı Kerim’de onun adına bir sure bulunmaktadır. Kudüs tarihçileri Mujir al-Din ve Nasir el-Din al-Rumi mezarın hem Müslüman hem de Hıristiyan ziyaretçilerin ilgisini çektiğini eserlerinde kaydeder.

    Ayrıntılar

    Rabiatul Adeviye Kabri

    • Zühdü tercih eden yaşam şekliyle meşhur, mutasavvıf hanımefendi.718 yılında Basra’da doğdu. Fakir bir ailenin dördüncü kızı olduğu için “Rabia” ismi verilmiştir. Ümmü’l-hayr ( hayırların annesi ) olarak ta bilinir.

      Küçük yaşta yetim kalmış ardından fakirlik sebebiyle ailesinin diğer üyelerinde de kopmuştur. Köle olarak satıldıktan sonra davranışlarındaki farklılığı sezen sahibi tarafından serbest bırakıldı. Sahibi Kays b. Adi kabilesine mensup olduğu için daha sonraları Rabia tül adeviyye ismiyle tanındı. İlk fırsatta bir kervana katılıp yaya olarak hac yoluna düştü. Yolda yaşanan olaylar ve hepsinde gösterdiği zahidane tavır onun daha geniş çevrelerde tanınmasına yolaçtı. Maddi olarak imkân sahibi insanlarında ve manevi olgunluğu bilinen şahısların da yaptığı evlilik tekliflerini ilahi aşka mani olacağı gerekçesi ile reddetti. Bunun dışında hayatına dair kayda değer bilgi bulunmamakta, kaynaklarda daha çok nasihatleri ve kerametlerinden bahsedilmektedir.

      Tahminen 801 yılında vefat etmiştir. Vefat ve defin yeri hakkında kesin bilgi yoktur. Genel olarak kabrinin Basra’da olduğu, Kudüs te Zeytindağı yamacındaki kabrin aslında makam olduğu ya da aynı devirde yaşamış Rabia isimli başka bir hanıma ait olduğu iddia edilmektedir.

      Korku ve hüznün yerine İlahi sevgi ve ümidi ön plana çıkardığı tasavvufî anlayış kendinden sonra gelenlere de ilham kaynağı olmuştur.

      Kaynak: TDV İslam Ansiklopedisi

    Ayrıntılar

    Selmanı Farisi r.a. Makamı

    Bugünkü İran topraklarında doğmuş, zengin ve itibarlı bir aileye mensup olan Selman’ın babası mecusiliğe inananların önderlerindendi.

    Mecûsilerin kutsal saydıkları ateşin sönmemesini sağlamakla görevli iken hristiyanlığı seçti. Eğitim almak, kendini dini alanda geliştirmek için seyahatler yaptı. En son yanında bulunduğu papaz ölmek üzereyken kendisine Hanif dini üzere gönderilecek son peygamberin haberini verdi. Bu haber üzerine yola düşen Selman kandırılarak köle olarak satıldı. Birkaç sefer sonra Medine’de bir yahudiye satıldı. Orada peygamber olduğunu iddia eden şahsın haberini aldı. O’nun Kuba’ya geldiğini duyunca hemen yanına gitti. Nübüvvet mührü, hediye kabul edip, sadaka almadığını görünce Müslüman oldu. Hürriyetine kavuşamadığı için Bedir ve Uhud savaşlarına katılamadı. Ashabın yardımlarıyla diktiği 300 hurma fidanı ve hazineden ödenen bir miktar para karşılığında kölelikten kurtuldu. Kısa süre sonra Medine’ye doğru gelen müşrik ordusuna karşı hendek kazma fikri ile tarihe geçti. Hendek kazılması konusundaki gayreti de oldukça takdire şayandı. Benzer bir olayda Taif muhasarası sırasında yaşanan mancınık benzeri savaş aleti kullanma fikri idi. Ashab-ı Suffadan olduğu için ilim ve hadis rivayetinde sonraki nesillere örnek olmuştur.

    Ebubekir ra döneminde Medine’den ayrılmadı.

    Ömer ra nın zamanında Kadısiye savaşına katıldı, Kufe şehrinin kuruluşu sırasında da önemli katkıları oldu. Fetihler sonrasında Medain valiliği ile görevlendirildiğinde de zahidane yaşayışı ile herkese örnek oldu. Bu zamanda söylediği “yükü hafif olan kurtuldu “ sözü hala Müslümanlar için güzel bir prensiptir. Tahminen 656 yılında burada vefat etti.

    Çok sevildiğinin bir nişanesi olarak İslam topraklarının birçok bölgesine Selman ra atfedilen makamlar bulunmaktadır.

    Seyahatleri sırasında öğrendiği Rumca ve İbranicede onun için farklı bir hizmet kapısı olmuştur.

    Ensar ve Muhacirin paylaşamadığı bir şahıs olan Selman ra “Selman bizdendir, ehl-i beyttendir” iltifatı ile haklı olarak şerefine şeref katmıştı.

    Birçok tasavvufi ekolde benzer şekilde silsilelerini ona nispet ederek onun bereketinden hissedar olmaya çalışmıştır.

    Allah kendisinden razı olsun

    Ayrıntılar

    Mucir Eddin Hanbeli Kabri

    Meryem aleyhi selam Türbesinin bulunduğu kilise’nin yamacından tırmanışı tamamladıktan hemen sonrakubbesi görülen küçük güzel bir yapıdır.

    Mucirüddin Hanbeli Kimdir?

    Mucirüddin Abdurrahman Ebu el-Yemen el-Amri el-Âlimi el-Hanbeli, fakih, kadı ve tarihçidir. El-Uns el-Celil bittarihi el-Kuds ve’l Halil kitabının yazarıdır. Kitap Filistin topraklarındaki iki değerli şehrin tarihini anlatmaktadır. Hicri 860 yılında doğdu ve 927 yılında ise vefat etti. Memluklu döneminin sonunda ve Osmanlı döneminin başlangıcında Kudüs'ün parlak şahsiyetlerinden biriydi.

    Kubbenin Tarihi

    Kubbe 1942 yılında Yüksek İslamKonseyi tarafından yaptırılmıştır. Ortasında dört tarafı açık küçük bir kubbe olan, dört mermer sütun üzerine oturan, dört kemeri destekleyen dikdörtgen bir yapıdan oluşmaktadır.

    Mezarın Bab al-Rahma mezarlığının doğusunda yer aldığını veyolun genişletilmesi için yapılan kazı çalışmaları sırasında keşfedilerek şimdiki yerine taşındığı da iddia edilmektedir.

    Ayrıntılar

    Bayram Çavuş Kabri

    Elvad caddesi ile Mescid-i Aksa’ya giden Meclis Kapısı yolunun kesiştiği yerdedir. İsmini banisi olan Kanuni Sultan Süleyman Han tarafından tayin edilen Kudüs'ün ilk valisi olan Bayram Çavuş’tan almaktadır. Bina inşa edildiği sırada sıva zor bulunduğundan kurşun kullanıldığı için Rısasiye Medresesi olarak da bilinir. Yapı içerisinde birden fazla medresede mescit ve çocuklar için kütüphane bulunmaktadır. Yanındaki binayla iç içe olduğundan binanın sınırlarını ölçmek, şeklini belirlemek mümkün değildir. Girişinde banisinden ve inşaat tarihinden bahseden yazılı vakfiye bulunmaktadır. Yapı iki kattan oluşmaktadır. Birinci katında misafirhaneler ve ders odaları, ikinci katında ise mescit, derslikler ve toplanma salonu bulunmaktadır.

    Ribatın orta kısmında Bayram Çavuş’un kabri bulunmaktadır. Osmanlı erken dönem mimarisinin güzel örneklerinden kabul edilen yapı, Osmanlı’nın son yıllarına kadar hizmet vermiştir. Ribata ait Kudüs ve civarında vakfedilmiş akarlar vardır.

    1967 yılındaki Kudüs işgalinden sonra işgal hükümetinin baskıları ile eğitim programları değiştirilirken, bu yapı Vakıflar Daire Başkanlığına bağlı olduğu için mevcut müfredatı ile yoluna devam etmiştir. 1975 yılında kitapçı dükkânına dönüştürülen bu ribatın tüm gelirleri Kudüslü ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaktadır. Bayram Çavuş'un kabri ise çok iyi şekilde korunmaktadır. Halen binanın üst katı Erkek Lisesi olarak kullanılmaktadır.

    Ayrıntılar