• Kadim Şehir Kudüs - Arzın Arşa Kavuştuğu Yer
KATEGORİLER

El Benet Manastırı

Ortodoks Rumları kullandığı manastır, Kıptiler hanı yakınlarında Hristiyan mahallesinde bulunmaktadır. Rahibeliğe yeni başlayan kızların yetiştirildiği mekân olduğu için bu isimle anılır. Devrin Rum Patriği tarafından 594 yılında inşa edildi. Azize Helana ve Büyük Meryem kiliselerini bünyesinde bulundurur.

KATEGORİDEKİ MADDELER

    Azize Hanneh Kilisesi - Selahiyye Medresesi

    Aziz Hannah Kilisesi veya daha öncesinde Salahiye Okulu adıyla Şafii fıkhı medresesi olarak bilinen yapı Mücahid Yolu'nun kuzey tarafında Esbat kapısının yaklaşık yirmi metre batısında yer almaktadır. İbadet günlerihariç haftanın her günü 12.00-14.00 saatleri hariç ziyarete açıktır. Turistler için ücretli olan ziyaret yerli ziyaretçilerin ücretsizdir. Girişe birkaç adım mesafedeki yeşilliklerle süslenmiş bahçede, Beyaz Babalar Tarikatı'nın kurucusu Peder Lavigerie'nin bir heykeli bulunur. Bu bahçe, Franklar döneminde kurulan rahibeler manastırının yerine yapılmıştır.

    Kilisenin Şafii fıkhı okuluna dönüşmesi

    Frankların Kudüs'ten çıkarılmasından sonra, 588/1192 yılında Aziz Hannah kilisesi Sultan Salahaddin Eyyubi tarafından Salahiye okulu olarak bilinen bir Şafii İslam hukuku okuluna dönüştürülmüştür. Salahiye okulu kuruluşundan 1856'ya kadar Kudüs'ün en ünlü ve önemli okullarından biri olmuştur. Osmanlı Padişahı Abdülmecit, 1856 yılında Kırım Savaşı'ndaki destekleri nedeniyle Osmanlı İmparatorluğu'nun Fransa'ya teşekkürü mahiyetinde binayı Fransa İmparatoru III. Napolyon'a bağışlamıştır.Oldukça zengin vakıf gelirlerine sahip olan okul devrin en meşhur âlimlerinin ders verdiği önemli bir eğitim merkezi olmuştur.

    Frenk kilisesi bahçenin kuzeyinde bulunmaktadır. Ortadaki ana girişin güneyinde yer alan ve kilisenin kuzey cephesindeki açık bir kapıdan içeri girilmektedir. Kiliseye girmeden önce eski kiliseden ve sonrasında Şafii fıkhı okulundan kalan kalıntılar görülebilir. Bu kalıntılarda, Eyyubi nesih yazısıyla yazılmış (144 cm x 50 cm) ebatlarında bir levha dikkati çeker. Beş satırdan oluşan metin aşağıdaki gibidir;

    Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Sahip olduğunuz tüm nimetler Allah’tandır. Bu mübarek medrese efendimiz muzaffer melik, din ve dünyanın salahı, İslam ve Müslümanların sultanı ve müminlerin emiri Ebu-l muzaffer Yusuf bin Eyyub bin Şadi tarafından beş yüz seksen sekiz yılında vakfedilmiştir. Allah yardımcılarını aziz eylesin. Dünya ve ahiret hayırlarını ve İmam Muhammed bin İdris el-Şafii –Allah ondan razı olsun- hazretlerinin mezhep ulemasını toplasın.

    Kilisenin iç özellikleri

    Kilisenin içi, en genişi ortada olan üç koridordan oluşandikdörtgen bir plandan oluşmaktadır. Kilise bu şekliyle Bazilika özelliğindedir. Kilisenin zemini mermer döşelidir. Tavanı, Gotik kemerlerle desteklenen kesişen tonozlardan yapılmıştır. Bunlar da bir grup dikdörtgen taş sütuna dayanmaktadır. Sunağın bulunduğu kilisenin apsisinin tavanı, devasa kemerlerle desteklenen sığ yarım daire kubbe ile örtülmüştür. Kilisenin Aziz Benedict'in etkisi nedeniyle çok az süslü olduğu gözlemlenmektedir. Neredeyse tek dekoratif unsur 1954'te Philip Kepplin tarafından yapılan yontularak süslenen sunaktan ibarettir. Hıristiyan inancına göre, Mesih'in doğumundan ve çarmıhtan indirilmesinden sonra Meryem'in Mesih'i kucaklamasından sahneler tasvir etmektedir.İkinci dekorasyon ise bazı sütun başlıklarında yer almaktadır. Sütunlarda Aziz Luka'nın sembolü olan boğa başı yer almaktadır. Aziz Matthew'u simgeleyen bir insanın üst yarısı heykeli de bulunur. Bunların yanında diğer bazı tamamlanmamış sütun başlıkları bulunmaktadır.

    Kilise mağarası

    Aziz Hannah Kilisesinde doğal bir mağara bulunmaktadır. Şu an modern bir taş kubbe ile örtülmüştür ve önünde küçük bir sunak vardır.Bu mağara, Doğu Hıristiyan inancına göre İsa'nın Annesi Meryem'in doğumunun gerçekleştiği yerdir. Mağaranın üzerine, bugün gördüğümüz kiliseyi Franklar inşa etmiştir. Bu odanın önünde Meryem'in doğumunun simgelendiği bir oda yer almaktadır.

    Civardaki tarihi kazı kalıntıları

    Kazılar, mühendis Moss Mauss'un gözetiminde 1871'de başlamış, görevli din adamlarının katılımı ve gözetimi ile uzun yıllar sürmüş 1957'de tamamlanıp sona ermiştir. Arkeolojik kazılar iki havza havuzunu ve onları ayıran seddi ortaya çıkarmıştır. Roma kuyuları, tıp tapınağının kalıntıları, Bizans kilisesinin kalıntıları, küçük Frenk kilisesinin apsisi, bir kısmı kuyularda kullanılmış bir grup mağara veEmevi dönemine kadar uzanana mozaik zeminler bu kazılarda ortaya çıkmıştır. Çanak çömlek ve madeni para parçaları, bulundukları bölgelerin tarihlendirilmesine yardımcı olmuştur.

    Ayrıntılar

    El Muhallis Manastırı

    Hristiyan mahallesinde Yeni Kapı yakınlarındadır. Hristiyan inancına göre onların kurtarıcısı olan İsa (as) a ithafen bu isimle anılır. 1559 yılında kilisenin yerini Fransız rahipler, Gürcistanlılardan satın alarak inşa etmişlerdir. Bu sebeple Katolik Latin manastırı olarak ta bilinir. Kudüs’te yaşayan Latin Hristiyan ailelere düzenli yemek yardımı yapılan kurumun bünyesinde kütüphane, okul, yetimhane, eczane, matbaa, fırın, un değirmeni ve atölyeler de bulunmaktadır.

    Ayrıntılar

    Kazanove Manastırı

    Manastır, Hristiyan mahallesinde Yeni kapının kuzeybatı yönünde bulunmakta olup Katolikler tarafından yapılmıştır. Manastır, aynı zamanda "Yeni Manastır" olarak da bilinmektedir. Kudüs’e gelen Hristiyan hacı ve ziyaretçilerin misafir edilip konakladığı yerdir. 

    Ayrıntılar

    Sultan Manastırı

    Manastır, Hristiyan mahallesinde Kıyamet Kilisesinin bitiminde tam olarak güneybatı tarafında bulunmaktadır. İsmini Kudüs’ün fethinden sonra burayı Kıptilere geri veren Sultan Selahaddin Eyyubi’den almıştır. Kıptiler tarafından inşa edilen manasır, El Melek ve Dört Hayvan Kiliselerin birleştirilmesi ile kurumsal kimlik kazanmıştır. 1800 metrekare alana yayılan manastıra haçlı işgali sonrası Latinler tarafından el konmuş, fetihten sonra Selahaddin Eyyubi tarafından Kıptilere geri verilmiştir. Manastır, erkek rahiplere için tahsis edilmiş olup kadın rahibeler için ise Marcerces isminde ayrı bir manastır bulunmaktadır. 19. yüzyılda yapılan kapsamlı yenileme sırasında ziyaretçiler için özel bir binada inşa edildi.

    Ayrıntılar

    El Benet Manastırı

    Ortodoks Rumları kullandığı manastır, Kıptiler hanı yakınlarında Hristiyan mahallesinde bulunmaktadır. Rahibeliğe yeni başlayan kızların yetiştirildiği mekân olduğu için bu isimle anılır. Devrin Rum Patriği tarafından 594 yılında inşa edildi. Azize Helana ve Büyük Meryem kiliselerini bünyesinde bulundurur.

    Ayrıntılar

    Maruniler Manastırı

    1895 yılında inşa edilen Manastır, El Halil Kapısı yakınlarındadır. İsmini, bânileri olan Marunî cemaatinden almaktadır. Günümüzde Katolik Marunîler tarafından mesken olarak kullanılmakta olan yapı, Kudüs’teki simge özelliği olan tarihi manastırlardan biridir.

    Ayrıntılar

    Mar Cerces Manastırı

    Manastır, El Halil kapısı yakınında Marunîler mahallesindedir.  İsmini bânisi olan Mar Cerces'ten almaktadır. Osmanlı döneminde 1700 yılında inşa edilen manastırda, Mar Cerces’in ölüm yıl dönümü olan her 7 Ekim'de büyük ayin düzenlenirdi.

    Ayrıntılar

    Mar Yakup Manastırı

    Manastır; Ermeni mahallesinde, polis merkezi ile Davut peygamber kapısı arasında yer alır. İslam öncesinde Büyük Herod tarafından inşa edilen yapı Zubidi’nin oğlu ve büyük Yakup olarak isimlendirilen Aziz Yakup’tan dolayı bu şekilde isimlendirilmiştir. Manastır milattan sonra 613 yılında inşa edildiği kilisenin ise 12. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiğini yazan kaynaklarda vardır. Kilise milattan sonra on üçüncü yüzyılda yenilenmiştir. Manastır eski şehir bölgesinin en güzel ve en büyük manastırlarından biridir. Ermenilerin Patrikhane ve din okulları için bir merkez görünümündeki külliyede bazıları kıymetli el yazmaları olmak üzere çok sayıda kitap içeren bir de kütüphane bulunur. Manastırdaki kilise binası, mavi çiniler ve altın bir zemin ve gümüşten kandiller, inşaat avlusunun cephesi nedeniyle de doğu tarzında dairesel dekorlar ve mavi renkli duvarlar içerir. Manastırın içinde birçok kilisede ve Zeytune manastırında da olduğu gibi, “rahibeler için” bir kız okulu da dahil olmak üzere çeşitli salonlar, müzeler ve büyük bir su tankı bulunmaktadır. Manastırdaki kütüphane, 4.000 el yazması ve 30.000 basılı kitap ihtiva etmektedir. Bu manastırın 20. yüzyılın başlarında bir matbaaya sahip olan ilk manastırlardan biri olduğu da iddia edilir.

    Ayrıntılar

    Yuhanna Mamadan Manastırı

    Kıyamet Kilisesi yakınların bulunan manastıra Yahya a.s’a nisbeten bu isim verilmiştir. İki kiliseden oluşmaktadır, birincisi Bizanslılar döneminde 450 yılında, ikincisi ise Fatımiler döneminde 1048 yılında inşa edildi. İki yapı bir arada haç motifi oluşturmaktadır. Haçlılar Kudüs’ü işgal ettikleri dönemde burayı hastane ve şövalyelerin konaklama mekânı olarak kullandı. Daha sonra Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü fethiyle birlikte yapı aslı hüviyetine çevrildi.

    Ayrıntılar

    El Azra (Hz. Meryem) Manastırı

    Manastır, Kıyamet Kilisesinin güney tarafında olup Hz. Ömer camii’nin doğu yönündedir. İsmini Hz. Meryem annemizden almaktadır, Patrik 1.İlyas döneminde 494 yılında inşa edilmiştir. Manastırda, misafirlerin ve Hz. Meryem validemizin kabrinin hadimi olan rahibin konaklamasına tahsis edilmiş odalar bulunmaktadır.

    Ayrıntılar

    El Habaş Manastırı

    Manastır, Kıyamet Kilisesi bitişiğindedir, ismini 4.yüzyılda Hristiyanlaşan Ortodoks Habeşistanlılardan almaktadır. Hakkında başka malumat bulunmamaktadır.

    Ayrıntılar

    Ebine İbrahim Manastırı

    Manastır, Kıyamet Kilisesi avlusunda bulunmaktadır. İsmini İbrahim a.s. dan almaktadır. 335 yılında Azize Helana tarafından yapıldığını tahmin edilen manastır, iki kiliseden oluşmaktadır. Birincisi Ebi İbrahim kilisesi, ikincisi ise on iki peygamber kilisesidir. Farslılar 614 yılında Kudüs’ü işgal ettiklerinde yıkılan manastır, 1887 yılında Ruslar tarafından restore edilmiştir. Manastır halen Ruslar ve Rumlar tarafından kullanılmaktadır.

    Ayrıntılar

    Martin Luther Kilisesi

    Kilise, Kıyamet Kilisesinin doğusunda bulunmaktadır. İsmini Protestan mezhebi kurucusu olan Martin Luther’den almaktadır. 1898 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Alman imparatoru Frederick Wilhelm’e hediye edilen bir arsa üzerinde inşa edilmiştir. İmparator Wilhelm katılımıyla açılışı yapılan mabed Dericiler caddesi üzerinde bulunduğu için "Dericiler Kilisesi" olarak da bilinmektedir. Kilise, Kudüs’ün en yüksek seyir kulesiyle meşhurdur. Kule, 48 metre yüksekliğinde 177 basamağı olan bir merdivene sahiptir.

    Ayrıntılar

    Mar Markas Manastırı

    Manastır, kadim şehir Kudüs’te günümüzde Süryanilerin yaşadığı Tebbene mahallesinde bulunmaktadır. Bizanslılar döneminde kilise olarak inşa edilen yapı, Ortodoks Süryanileri tarafından manastıra çevrildi. Fatımiler döneminde 1009 yılında harabeye dönüşen kilise asırlar boyu harabe şeklinde kalmıştır. 1880 yılında yapılan restorasyon sonrası Süryani rahipler tarafından kullanılmaktadır. İsa a.s.'ın, havarileriyle son yemeğini burada yediği iddia edilmektedir.

    Ayrıntılar

    Kıyamet Kilisesi

    Kilisenin önemi

    Kıyamet kilisesi,Kudüs'ün en önemli kiliselerinden biridir ve dünyadaki tüm kiliselerin anası kabul edilir. Kuruluşu Bizans dönemine dayanır ve Kudüs'ün eski şehrinin kalbinde yer alır.Kıyamet Kilisesi, sadece Kudüs ve Filistin düzeyinde değil, dünya düzeyinde en ünlü Hıristiyan kutsal mekânlarından biridir. Miladi ikinci yüzyıldan günümüze kadar Hristiyanların hac yeri olmuştur. Adından da anlaşılacağı gibi,Hıristiyan inancına göre Mesih’in çarmıha gerilme, acı çekme, ölüm, defin ve ölümünden sonra diriliş yeridir.Aslında, tüm Hristiyan mezheplerine ait olduğu için diğer kiliselerden farklı bir kilisedir ve tüm bu mezhepler tarafından kutsal sayılmaktadır. Oldukça büyük bir mimari külliyeden oluşur ve beş dönümden fazla alanda çok sayıda küçük kilise gurubu içerir.

    Kilisenin kurucuları

    Protestanların bir grubu dışında Hıristiyan mezhepleri, Mesih'in gömülme ve diriliş yerinin mevcut kilise içerisinde olduğunda hemfikirdir. Kıyamet Kilisesi, İmparator Konstantin ve annesi Helena tarafından inşa edilmiştir. Konstantin, Kıyamet kilisesini inşa etmesi için Palmira’danZenobius adında bir mühendis göndermiştir. Mühendis, 326 yılında Konstantin Kilisesi'ni inşa etmeye başlamıştır. 335 yılında açılışı yapıldığında kilise, dört temel mimari unsur içeriyordu:Bir merdivenle çıkılan üç kapıyla ulaşılan Atrium, ön avlu, beş koridor ve bir apsisten oluşan bazilika veaçık bir meydan bulunmaktadır. Çarmıha gerilme yerinin (golgota) güneydoğu köşesinde ve ardından dairesel bir yapının ortasında Kutsal Kabrin bulunduğuna inanılmaktadır. 384 yılında Kudüs Piskoposu mezarı önce dekore etmiş ardından bir revak eklemiştir.

    Halife Ömer'in(ra) Kilise karşısındaki tavrıBu kilise, Filistin'deki diğer kiliseler gibi, 614 yılında Persler tarafından yıkılıp yakılmıştır sonrasında Patrik Modestus'un Konstantinopolis'e gitmiş aldığı yardımlarla öncekinden daha küçük bir boyutla kiliseyi restore etmiştir.

    Halife Ömer bin Hattab fetih günü namaz vakti geldiğinde Kıyamet kilisesi içerisinde bulunmaktaydı. Patriğin namazı kilise içinde kılma önerisini, Müslümanların kendi örneğini izleyip kiliseyi daha sonra ele geçirmek isteyebilecekleri gerekçesi ile reddetmiştir.

    Hâkimin kiliseyi yıkma emri ve Frankların kiliseyi yeniden inşası

    Bununla birlikte, Hıristiyanlar daha sonra Fatımi Halifesi Hâkim Biemrillah’ın (996-1021) tutarsız politikasından sıkıntı çekmişlerdir. 1009 yılında Kıyamet Kilisesi'ni yıkma emri verilmiş. Ancak, kısa sürede her zamanki gibi fikrini değiştirmiş ve kilisenin yeniden inşasına izin vermiştir. oğlu “El-Zahir LiİzaziDinillah” 1027/418 yılında Kıyamet kilisesinin binasını restore edilmiştir. Frenklerin Kudüs ve Filistin üzerindeki hâkimiyeti döneminde,KıyametKilisesi'nde bazı değişiklikler ve eklemeler yapılmıştır. 1149 yılında Romanesk tarzda Katolikonolarak bilinen tarzda yeniden inşa edilmiş, girişin önündeki kilise çanına 1170 yılında kule eklenmiştir.

    Sultan Selahaddin dönemi düzenlemeleri

    Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü 583/1187 yılında Frankların elinden kurtarmasından sonra Kıyamet Kilisesi birtakım gelişim ve planlamalara tabi tutulmuştur. Selahaddin Eyyubi, özellikle doğu mezheplerine bağlı Hristiyanlara ve onların haklarına hoşgörü ve anlayışında Halife Ömer Bin Hattab'ın örneğini takip etmiştir.

    Selahaddin Eyyubi, kilisenin doğu kapısını kapatarak batı kapısıyla yetinme, patriğin evini daha sonra Selahaddin Hangahı olarak bilinen bir Sûfi tekkesine çevirme, Kilise kapılarının anahtarlarını saklama emanetçiliği oluşturma ve Nesibe ailesi yâda Gadiye (Cevdet) ailesi gibi köklü Kudüslü ailelere her sabah ve akşam kilise kapısının açılması ve kapanması olarak özetlenebilecek bazı stratejik tedbirler almıştır.

    Kilisenin ziyareti

    Giriş

    Kilisenin iç kısmına güney cepheden açılan ve dikdörtgen şeklinde, açık bir meydana (Atrium) bakan çift kanatlı bir kapı ile ulaşılır. Kıyamet Kilisesi'nin girişi görkemlidir ve iki kat yüksekliktedir. İlk bölüm, her biri Hıristiyan inancındaki olayları tasvir eden kabartma gravürlerde süslemelerle yazılmış devasa bir taş lento ile örtülmüş iki kapı açıklığından oluşmaktadır (Kuzey kapı kaldırılmıştır).Daha sonra bu lentolar Filistin Müzesi'ne (Rockefeller) taşınmıştır.

    Çarmıha gerilme yeri

    Girişten geçerken, sağda (kuzeyde) çarmıha gerilme yerine yükselen merdiven görülür. Kayanın tepesi, giriş katının seviyesinden yaklaşık 5 metre yüksektedir. Bugün burası doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılmıştır.Her bölüm küçük bir şapeldir. Dekorasyonun tarzı ve yoğunluğu sayesinde ziyaretçi, Doğu Ortodoks Kilisesi ile Batı Katolik Kilisesi dekorasyonu arasındaki farkı ayırt edebilmektedir. Doğu bölümü Latin Katoliklerine aittir. Kuzey ucunda pirinç kabartma oyma ile süslenmiş Çelik Sunak (Çarmıha Gerilme Sunağı) bulunur.Bu sunağın yapımı 1588 yılına kadar uzanır ve aslen Floransa'dan gelmiştir. Bu bölümün duvarları ve tavanı Hristiyan inancından esinlenen mozaik süslemelerle süslenmiştir.Bazı tavan süsleri ise Frenk kökenlidir; yani on ikinci yüzyıla kadar uzanırlar.Batı kesiminde, kayanın kalıntıları bir cam çerçeveyle çevrili olarak gösterilmektedir. Kayada Hıristiyan inancına göre, İsa'nın giysisi Romalı askerler tarafından çıkarıldıktan ve bıçaklandıktan sonra ruhunu teslim ettiği anda meydana gelen bir çatlak belirir. Mesih'in giysisinin çıkarılması Çile yolunun onuncu durağını temsil eder.On birinci durak, çarmıhta Mesih'in çivi ile sabitlenmesidir. On ikinci durakta Mesih’in ölümü ve çarmıhtan indirilmesi, on üçüncü ve son etap ise mezara gömülmesidir.

    Âdem Kilisesi ve Vaftiz Taşı

    Yukarı çıkan merdivenin karşısında aşağı inen bir merdiven Vaftiz Taşı'na ve Âdem Şapeli'ne götürür. Bu kilisenin adı, Âdem a.s.’ın öldüğü yerde İsa'nın öldüğü şeklinde bilinen inanca dayanmaktadır. Arkasında bir çatlak görünen bir kaya bölümüyer alır. Âdem kilisesinin batı duvarındaki bir kapı, Mesih'in meshedilmesini ve cenazesinden önce yıkandığını hatırlatan yıkama taşına açılır. Bu taşın üstünde dördü Yunanlılar (altın yumurtalı), ikisi Ermeniler, biri Latinler ve biri Kıptiler için sekiz fener vardır. Batıda, yıkama taşının girişini Yarım dünya Kilisesi'nden ayıran bir taş duvar bulunur. Bu duvarın alt kısmı mozaiklerle yakın dönemde dekore edilmiş olup, Hıristiyan inancına göre Mesih'in çarmıha gerilmesini, çarmıhtan çıkarılmasını ve cenazesinin defne hazırlanmasını resmetmektedir. Batıda Ermeni Kilisesi ve sağında Üç Meryem Sunağı yer almaktadır.

    Kutsal mezar

    Ziyaretçi hafifçe sağa döndüğünde, üzerinde büyük bir taş kubbe (Rotunda, Anastasia) bulunan Kutsal Mezarı görecektir. Bu kubbe, yarım küre bir kubbe taşıyan yuvarlak bir boynu destekleyen bir grup sütuna dayanmaktadır. Kubbenin direğinde, güneş ışınlarının girdiği merkezi bir pencere açılarak, ışığın ulaşamadığı ve doğal ışığa ihtiyaç duyan karanlık alana şiirsel bir dokunuş bırakılmıştır. Bu kubbe, Mesih'in on iki havarisini simgeleyen altın suyu ile boyanmış on iki yaprakla süslenmiştir. Kubbe dışarıdan bakıldığında, Eski Şehrin en önemli özelliklerinden birini ve aynı zamanda Kubbetüs Sahra'yı temsil etmektedir.Her ne kadar Kubbetüs Sahra tamamen altın kaplamalıysa da buradaki kubbenin sadece haçı altın kaplamalıdır. Kıyamet kilisesi içerisinde İngilizce Şapel kelimesinin tam çevirisi olarak kapila denilen birçok havra, oda, salon ve küçük kilise bulunmaktadır. Buna ek olarak, Konstantin Kilisesi çevresinde Kıyamet Kilisesi'nin yakınında birkaç yerde dağılmış birkaç kalıntı ve tarihi eser bulunmaktadır.

    Ayrıntılar

    Kıddis George Kudüs Katedrali

    Aziz George Katedrali, Kudüs'te 1899 yılında kurulmuş bir Anglikan (Piskoposluk) katedralidir. Kudüs ve Ortadoğu'daki Episkoposluk Kilisesi ve Kudüs Piskoposunun oturduğu yer burasıdır. Protestanlar için kutsal bir yer ve hac mekânı olan Garden Tomb’un yaklaşık iki yüz metre uzaklığa konumlanmıştır.

    Ayrıntılar

    Ermeni Katolik Patrikhanesi

    Ermeni Katolik cemaatine aittir. Manastır ve Kilise 1872’de Al Vad Mahallesine yakın Al Afganiye köşesindeki “Hammal As-Sultan" toprak parçası üzerinde inşa edilmiştir.

    Ayrıntılar

    Ermeni Ortodoks Patrikhanesi

    Patrikhane eski beldede çile yolu üzerinde olup, aziz James Ermeni manastırı içerisinde olup aziz James kardeşlik evidir, içerisinde katedral, manastır, kütüphane, müze, revir ve Ortodokslar ait dini okul bulunmaktadır.

    Ayrıntılar

    Kıpti Patrikhanesi

    Patrikhane eski beldede Kıyamet kilisesinin çatısının üstündedir. Azize Helana 4.yy da Kıyamet kilisesini inşa etmesiyle birlikte bu patrikhanede kurulmuştur. Patrikhane içerisinde manastır, okul vb. olmak üzere çeşitli yapılar bulunmaktadır. Kıyamet Kilisesinin çatısında bulunan patrikhane ile aziz Antuan manastırı ve 5 kilise bulunmaktadır.

    Ayrıntılar

    Latin Patrikhanesi

    Patrikhane eski beldede Kıyamet Kilisesinin içerisindedir. 1099 yılında Kudüs’ü Şerif’in haçlılar tarafından işgal edilmesiyle birlikte kurulmuştur, daha sonra 1291 yılında Memlukluların Kudüs’e girmesiyle beraber Latin Patrikhanesi Kudüs’ten Roma’ya taşınmıştır. Fakat Katolik patrikleri fahri olarak Kudüs’e baş rahip atamaya devam etmişlerdir. 1847 yılında Latin patrikhanesinin merkezi Kudüs’e dönmüştür. İlk atanan baş Rahip Joseph valarce’dir. Latin patrikhanesinin bugünkü baş rahibi sadece Filistin değil Ürdün ve Kıbrıs’ında baş rahibidir. Patrikhanenin baş rahibi Ortadoğu kiliseler topluluğunun yöneticisi olup aynı zamanda Filistin davasında önemli rolü oynamaktadır.

    Ayrıntılar

    Mesih Kilisesi

    Kilise eski beldede Hz. Ömer Meydanında Kudüs Kalesinin tam karşısındadır. Mesih kilisesi ilk inşa edildiği yıllarda yahudi Protestan kilisesi olarak bilinmekteydi. Eski belde surları içerindeki diğer kiliselere nisbeten daha yenidir. 1849 yılında inşa edilen inşa edilen bu kilise orta doğunun ilk Protestan kilisesidir, aynı zamanda Kudüs’te çan kullanan ilk kilisedir mimari yapısı ise sinagoga benzetilere inşa edilmiştir. 19.yy. yıldan kalma bu yapı İngilizlerin Yahudileri ve Hristiyanları birbirlerine yakınlaştırmak için inşa sebeplerinden birsidir. Kilise baş piskoposluktan dolayı hem Hristiyan hemde yahudi bayramları kutlanmaktadır, yapılan ayinler ise bir kısmı İbranice okunmaktadır. Kudüs’e gelen Hristiyan hacılar için bir misafirhane bulunmaktadır. Kilisenin müze bölümünde Osmanlı döneminden Kalma Mescid-i Aksa bire bir küçültülmüş ahşap maketi bulunmaktadır, maket bir oda içerisinde sergilenmekte dünyada eşi benzeri olmayan kadim orijinalliğini koruyan tek makettir. Müze içerisinde ayrıca kuyular Kudüs kalesine ve birçok tere giden derin tüneller bulunmaktadır.

    Ayrıntılar

    Rum Katolik Kilisesi

    Patrikhane, eski beldede Kıyamet kilisesinin yakınlarındadır. 1979 yılında Rum kilisesi patriği Maksimus Hâkim tarafından Rum Katolik kilisesinin uzantısı olarak kurulmuştur. Kültürel ve sosyal çalışmalar yapan kilise aynı zamanda Bizans kültürünü ihya etme amacıyla Bizans ayinleri düzenlenmektedir.

    Ayrıntılar

    Rum Ortodoks Patrikhanesi

    Patrikhane, eski beldede Hristiyan mahallesinde Kıyamet kilisesinin yakınlarındadır. Bizans dönemine ait yapı 494 yılında inşa edilmiştir. Filistin’deki Rum Ortodoks manastırlarının merkezidir. Manastır içerisinde Azize Helana kilisesi, Takla kilisesi ve Aziz Yakup kiliseleri bulunmaktadır.

    Ayrıntılar

    Yunan Katolik Patrikhanesi

    Eski Şehirde Yafa Kapısı’nın hemen içerisinde yer alır. Yunan Katolik Patrikliği Müjde Katedrali’nin bir parçasıdır, birde patrikhanede misafirhane yer alır.

    Ayrıntılar